a weak point; a failing; an exposed point or mark

listen to the pronunciation of a weak point; a failing; an exposed point or mark
English - Turkish

Definition of a weak point; a failing; an exposed point or mark in English Turkish dictionary

blot
{i} mürekkep lekesi

Bu formda bir mürekkep lekesi yaptım. - I got an ink blot on this form.

blot
{f} lekelemek
blot
kurulamak
blot
kapatmak
blot
leke

Kağıtta mürekkep lekeleri vardı. - There were ink blots on the paper.

Bu formda bir mürekkep lekesi yaptım. - I got an ink blot on this form.

blot
kirletmek
blot
kurutma kâğıdıyla temizlemek
blot
{f} kurutma kâğıdı ile kurutmak
blot
blot out bozmak
blot
karartmak
blot
gelişigüzel boyamak
blot
kağıt üzerindeki mürekkep lekesi
blot
(fiil) kirletmek, mürekkep lekesi yapmak, lekelemek; kurutma kâğıdı ile kurutmak
blot
leke,v.kirlet: n.leke
blot
silme
blot
{i} ayıp, kusur
blot
lekelenmek
English - English
blot
a weak point; a failing; an exposed point or mark
Favorites