a tract of land, country, air

listen to the pronunciation of a tract of land, country, air
English - Turkish

Definition of a tract of land, country, air in English Turkish dictionary

climate
{i} iklim

Genelde, İngiltere'de iklim yumuşaktır. - Generally speaking, the climate in England is mild.

Yakında iklim değişikliğine alışacaksın. - You will soon get used to the change of climate.

climate
{i} şartlar
climate
(Tıp) klimat
climate
abuhava
climate
hava

Bugün, Güneydoğu'da göreceli bir barış havası vardır. - Today, there is a climate of relative peace in the south-east.

Yakında buradaki havaya alışacaktır. - He will soon get used to the climate here.

climate
ortam

Bundan daha iyi bir ortam bulunamaz. - One can hardly find a more suitable climate.

Ortam farklılaştı mı? - Has the climate changed?

clime
diyar
clime
iklim

Yoksulluk soğuk iklimlerde muhtemelen daha zordur. - Poverty is probably more difficult in colder climes.

climate
{i} bölge

Onun için, Arhangelsk'in arktik iklimi yeryüzündeki cehennemdi, ama o bölgede büyüyen diğeri için Arhangelsk yeryüzündeki cennetti. - For him, the arctic climate of Arkhangelsk was hell on earth, but for her, who had grown up in this region, Arkhangelsk was heaven on earth.

Bütün kıyı bölgelerinin ılıman iklimleri yoktur. - Not all coastal regions have mild climates.

climate
{i} çevre

ENERGY STAR, işletmelerin ve bireylerin tasarruf yapmasına ve üstün enerji verimliliği ile iklimimizi korumasına yardımcı olan bir ABD Çevre Koruma Ajansı gönüllü programıdır. - ENERGY STAR is a U.S. Environmental Protection Agency (EPA) voluntary program that helps businesses and individuals save money and protect our climate through superior energy efficiency.

clime
{i} ülke
clime
üIke
English - English
{n} climate
{n} clime
a tract of land, country, air
Favorites