English - Turkish
Definition of a toiletry designed to beautify the body in English Turkish dictionary
- cosmetic
- {s} güzellik
Zaman iyi bir hekim ama kötü bir güzellik uzmanıdır.
-Time is a good physician, but a bad cosmetician.
- cosmetic
- {s} yüzeysel
- cosmetic
- güzellikle ilgili
- cosmetic
- dış görüntüye önem veren
- cosmetic
- (sorunun) yalnız dış görünümüyle ilgili
- cosmetic
- kozmetikle ilgili
- cosmetic
- plastik her türlü makyaj malzemesi
- cosmetic
- {i} bakım ürünü
- cosmetic
- güzelleştirici
- cosmetic
- i., s. kozmetik
- cosmetic
- {i} makyaj malzemesi
- cosmetic
- (Tıp) Cildi veya saçları güzelleştiren (madde)
- cosmetic
- {s} kozmetik
O mağaza artık kozmetik satmıyor.
-That store no longer sells cosmetics.
Küçük kozmetik detaylar hakkında endişelenerek zaman kaybetmektense web sitemiz için içerik yaratarak zamanımızı harcamalıyız.
-We should spend our time creating content for our website rather than wasting time worrying about minor cosmetic details.
- cosmetic
- {s} plastik
- cosmetic
- {s} estetik
- cosmetics
- {i} makyaj malzemeleri
- cosmetics
- (isim) makyaj malzemeleri, makyaj malzemesi, bakım ürünleri
Related Terms
a toiletry designed to beautify the body
Hyphenation
a toi·let·ry de·signed to beau·ti·fy the bo·dyTurkish pronunciation
ı toylıtri dîzaynd tı byutîfay dhi bädiPronunciation
/ə ˈtoilətrē dəˈzīnd tə ˈbyo͞otəˌfī ᴛʜē ˈbädē/ /ə ˈtɔɪlətriː dɪˈzaɪnd tə ˈbjuːtɪˌfaɪ ðiː ˈbɑːdiː/
Resimler
Favorites