a suit (from whistle and flute)

listen to the pronunciation of a suit (from whistle and flute)
English - Turkish

Definition of a suit (from whistle and flute) in English Turkish dictionary

whistle
{f} uğuldamak
whistle
düdük çalmak
whistle
ıslık çalmak
whistle
{i} düdük sesi

Onlar düdük sesini duyduklarında son hızla başladılar. - On hearing the whistle, they started at full speed.

whistle
{i} düdük

Gemi keskin bir düdükle limandan ayrıldı. - With a piercing whistle, the ship sailed from the port.

Polis arabanın durması için düdük çaldı. - The policeman whistled for the car to stop.

whistle
{i} ıslık sesi
whistle
ıslık

O yürürken ıslık çaldı. - He whistled as he walked.

Birinin ıslık çaldığını duydum. - I heard someone whistle.

whistle
(Muzik) fifre
whistle
düdüklü
whistle
{f} vınlamak
whistle
{f} to -i ıslıkla çağırmak; ıslıkla -in dikkatini çekmeye çalışmak
whistle
whistle stop k
whistle
(fiil) ıslık çalmak, düdük çalmak, ötmek, uğuldamak, vınlamak, ıslıkla çalmak
whistle
(isim) ıslık, düdük, ıslık sesi, düdük sesi, rüzgârın sesi, vınlama, boğaz
whistle
{i} rüzgârın sesi
whistle
{i} vınlama
whistle
(Tıp) 1.Islık
whistle
ıslıkla çağırmak
whistle
whistle for elde edememek
English - English
whistle

We soldiers changed into our No.1 dress uniforms, Sid into his best whistle and we set off for the church.

a suit (from whistle and flute)
Favorites