a subterraneous space or place

English - Turkish

Definition of a subterraneous space or place in English Turkish dictionary

Related Terms

underground

{i} yeraltı

Yeraltı mağaralarını araştırmayı sever. - He likes to explore underground caves.

Yeraltında yaşıyorlar. - They live underground.

underground

{i} yeraltı geçidi

underground

{i} metro

Metro treni yolunu sarsarken Tom güzel güzel uyudu. - Tom slept peacefully as the underground train rattled on its way.

Tom arabasını bir metro park garajında parketti. - Tom parked his car in an underground parking garage.

underground

hükümet veya işgal kuvvetlerine karşı faaliyette bulunan gizli teşkilât

underground

temel zemini

underground

metropoliten

underground

yeraltı treni

underground

gizli

underground

{s} yeni akıma ait (sanat)

underground

(zarf) gizli, yeraltında, gizlice

underground

yeraltında olan

underground

yeralt

Yeraltı mağaralarını araştırmayı sever. - He likes to explore underground caves.

Yeraltı şehrinden kaçan atlet sen misin? - Are you the runner who escaped the underground city?

underground

{i} alt geçit

underground

{i} gizli örgüt

underground

{s} toprak altındaki

underground

{i} İng. metro

underground

{i} yeraltı dünyası

O, yeraltı dünyasında aktifti. - He was active in the underground.

underground

{i} yeni akım (sanat)

English - English

Definition of a subterraneous space or place in English English dictionary

{n} underground