Ben onu telefonda teselli etmek zorunda kaldım.
 - I had to console her on the telephone.
Luisa gözyaşlarına boğulduğunda, yalnızca onun en iyi arkadaşı onu teselli etmek için yaklaştı.
 - When Luisa broke into tears, only her best friend approached to console her.
Konsolda yanıp sönen bazı kırmızı ışıklar var.
 - There are some red lights blinking on the console.
Çıkmış yeni bir konsol var. Ona Nintendo 64 deniyor!
 - There's a new console out. It's called the Nintendo 64!
Kumanda panelinin uzun süreli kullanımdan kaçının. Göz yorgunluğunu önlemek için, oyunun her saati boyunca yaklaşık 15 dakikalık bir mola verin.
 - Avoid prolonged use of the console. To help prevent eye strain, take a break of about 15 minutes during every hour of play.
Taninna'yı avutamam. O kimseyle konuşmak istemiyor.
 - I cannot console Taninna. She doesn't want to talk to anyone.