a state of profound unconsciousness

English - Turkish

Definition of a state of profound unconsciousness in English Turkish dictionary

Related Terms

coma

{i} baygınlık

coma

(Tıp) Bilincin tamamen kaybı ile müterafık derin uyku hali,koma

coma

koma

Tom komadan çıktıktan sonra diğer öğrencilerin seviyesini yakalayamadı. - Tom couldn't catch up with the other students after he came out of his coma.

Hasta derin bir komada. - The patient is in a deep coma.

coma

comatous komada

coma

kuyrukluyıldızın başı etraflndaki ışık

coma

coma comatose

coma

yarı baygın

coma

{i} kuyrukluyıldız saçı

coma

yıldız bulutu/koma

coma

merceğin meydana getirdiği şeklin etrafındaki ağıl

coma

{i} püskül

coma

(Diş Hekimliği) şeker koması hariç, dışardan gelen uyarılara yanıt vermeyen tam bilinçsizlik hali

English - English

Definition of a state of profound unconsciousness in English English dictionary

coma

Hyphenation

a state of pro·found un·con·scious·ness

Turkish pronunciation

ı steyt ıv prōfaund ʌnkänşısnîs

Pronunciation

/ə ˈstāt əv prōˈfound ˌənˈkänsʜəsnəs/ /ə ˈsteɪt əv proʊˈfaʊnd ˌʌnˈkɑːnʃəsnɪs/