English - Turkish
Definition of a sprain; an injury by twisting, as in a joint in English Turkish dictionary
- wrench
- {i} İngiliz anahtarı
Tom elinde bir İngiliz anahtarıyla içeri geldi.
-Tom came in with a wrench in his hand.
Tom korumanın arkasına sinsice yaklaştı ve onu İngiliz anahtarıyla dövdü.
-Tom sneaked up behind the guard and clobbered him with a monkey wrench.
- wrench
- asılma
- wrench
- sert bir şekilde çekmek
- wrench
- kanırtmak
- wrench
- burkulmak (bir uzuv)
- wrench
- burkma
- wrench
- ayarlı pense
- wrench
- çekme
- wrench
- (Mühendislik) anahtar
Arabasını tamir etmek için Tom'un anahtarlarımı ödünç almasına izin verdim.
-I let Tom borrow my wrenches to fix his car.
Bir İngiliz anahtarı, yaygın olarak kullanılan bir araçtır.
-A wrench is a commonly used tool.
- wrench
- {f} bükmek
- wrench
- {i} sert bir çekiş
- wrench
- {f} yanlış yorumlamak
- wrench
- {f} ters anlamak
- wrench
- (isim) bükme, burkma, bükülme, burkulma, ayrılış acısı, İngiliz anahtarı
- wrench
- {i} ayrılış acısı
- wrench
- {f} burkmak
- wrench
- {i} bükülme
- wrench
- kasten ters anlam vermek
Related Terms
English - English
Definition of a sprain; an injury by twisting, as in a joint in English English dictionary
- wrench
a sprain; an injury by twisting, as in a joint
Hyphenation
a sprain; an in·ju·ry by twisting, as in a jointPronunciation
Resimler
Favorites