Küçücük bir kıvılcım büyük bir yangın olabilir.
 - A tiny spark may become a great conflagration.
Ölümle sonuçlanan bıçaklama olayının kıvılcımı, kontrolden çıkan tartışmadan çıkmıştı.
 - The fatal stabbing was sparked by an argument that got out of control.
Yıldızlar elmas gibi parıldıyor.
 - The stars sparkle like diamonds.
Mary'nin gözleri elmas gibi parladı.
 - Mary's eyes sparkled like diamonds.