Molada bacaklarımı germek için kalktım.
 - During the intermission I got up to stretch my legs.
Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var.
 - They all have arms, legs, and heads, they walk and talk, but now there's SOMETHING that wants to make them different.
Oturdu ve ayak ayak üstüne attı.
 - She sat down and crossed her legs.
Benim ellerim ve ayaklarım şişti.
 - My hands and legs are swollen.