a sight on a sextant or compass

listen to the pronunciation of a sight on a sextant or compass
English - Turkish

Definition of a sight on a sextant or compass in English Turkish dictionary

vane
{i} yelkovan
vane
yeldeğirmeni kanadı
vane
pervane kanadı
vane
rüzgâr gülü

O adam gerçek bir rüzgar gülü: O sürekli fikrini değiştirir. - That guy is a real weather vane: he constantly changes his mind.

Rüzgar gülü kuzeyi işaret ediyor. - The weather vane points north.

vane
rüzgâr fırıldağı
vane
fırdöndülü
vane
vanedpervaneli
vane
pervane,yelkovan
vane
tüy bayrağı
vane
{i} tüyün yumuşak kısmı
vane
rüzgar yönünü gösteren şey
vane
{i} kanatçık
vane
(Askeri) KANATÇIK: Bir uçak bombası, uçaktan atıldığı zaman, tapayı döndüren ve kuran küçük pervane
vane
fırıldak/kanat
vane
pinel
English - English
vane
a sight on a sextant or compass
Favorites