English - Turkish
Definition of a setting with precious stones so closely set that no metal shows in English Turkish dictionary
- pave
- pave the way for herhangi bir şey için hazırlık yapmak
- pave
- (fiil) kaldırım döşemek
- pave
- taş döşemek
- pave
- asfalt kaplamak
- pave
- kaldırım taşı döşemek
- pave
- döşemek
- pave
- tefriş etmek
- pave
- kaldırım döşemek
- pave
- asfalt kapla
- pave
- kaldırım döşe
1910 yılında şehir yollara kaldırım döşemeye başladı.
-The city began to pave streets in 1910.
Onlar nihayet caddemize kaldırım döşedi.
-They've finally paved our street.
- pave
- kaldırım
Gelecek yıl bu çakıl yola kaldırım taşı döşenecek.
-Next year, this gravel road will be paved.
Tom arabanın altındaki kaldırımda yağ olup olmadığını görmek için arabanın altına baktı.
-Tom looked under the car to see if there was any oil on the pavement under the car.
- pave
- kıymetli taşları yüzük üzerine yan yana kakma
- pave
- {f} (with) (yolu) (asfalt, taş v.b. ile) kaplamak
Related Terms
English - English
Definition of a setting with precious stones so closely set that no metal shows in English English dictionary
- pave
a setting with precious stones so closely set that no metal shows
Hyphenation
a set·ting with pre·cious Stones so close·ly SET that no metal showsTurkish pronunciation
ı setîng wîdh preşıs stōnz sō klōsli set dhıt nō metıl şōzPronunciation
/ə ˈsetəɴɢ wəᴛʜ ˈpresʜəs ˈstōnz ˈsō ˈklōslē ˈset ᴛʜət ˈnō ˈmetəl ˈsʜōz/ /ə ˈsɛtɪŋ wɪð ˈprɛʃəs ˈstoʊnz ˈsoʊ ˈkloʊsliː ˈsɛt ðət ˈnoʊ ˈmɛtəl ˈʃoʊz/
Resimler
Favorites