English - Turkish
Definition of a sailplane in English Turkish dictionary
- glider
- planör
Planör havaya yükseldi.
-The glider soared high into the air.
Leonardo da Vinci insan güçlü bir planör icat etti.
-Leonardo da Vinci invented a human-powered glider.
- glider
- (Askeri) PLANÖR: Havadan ağır motorsuz hava aracı. Bu araç; ya yedekte çekilerek havaya kaldırılır veya muhtelif vasıtalarla havaya fırlatılır. Planörler yere doğru süzülebilir veya yukarı doğru çıkan hava cereyanları ile yükselirler. Ayrıca bakınız: "performance type glider", "primary type glider", "secondary type glider"
- sailplane
- {f} planörle uç
- glider
- planor
- glider
- planörcü/planör
- glider
- {i} kayakçı
- glider
- {i} kayık
- glider
- {i} planör pilotu
- glider
- {i} tekne
- sailplane
- {i} planör
- sailplane
- (Askeri) YELKEN PLANÖR: Adi planörler gibi sadece zemine doğru süzülmeyip hava akıntılarından istifade ederek, yüksek irtifalarda uçuş yapan, ağırlığı ve şekli buna göre hesaplanarak imal edilen planör
- sailplane
- planörle uçmak
- sailplane
- (isim) planör
- sailplane
- (Askeri) yelken planör
Related Terms
English - English
Definition of a sailplane in English English dictionary
- glider
- sailplane
- A glider that is optimised for soaring and is equipped with fixed wings and fuselage
- sailplane
- fly a plane without an engine
- sailplane
- A glider
- sailplane
- aircraft supported only by the dynamic action of air against its surfaces
- sailplane
- {i} lightweight glider plane that can be lifted upward by rising air currents
Related Terms
a sailplane
Hyphenation
a sail·planePronunciation
Resimler
History
Favorites