a rule made and carried out by a government

listen to the pronunciation of a rule made and carried out by a government
English - Turkish

Definition of a rule made and carried out by a government in English Turkish dictionary

law
{i} hukuk

Su yasası bir kaynak olarak suya sahip olma, kontrolü ve kullanımı ile ilgili hukuk alanıdır. - Water law is the field of law dealing with the ownership, control, and use of water as a resource.

Kitap hukuk hakkında. - The book is about the law.

law
kanun

Yeni vergi kanunu boşluklarla dolu. - The new tax law is full of loopholes.

Bu yeni kanunun, özgürlüğünü kısıtlayacağını hissediyor. - He feels this new law will restrict his freedom.

law
sakçı
law
{i} kural

Her şey doğanın kurallarına tabidir. - Everything is subject to the laws of nature.

Araba sürerken trafik kurallarına uymamız gerekiyor. - You should obey the traffic laws when you drive.

law
{i} yasa

Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler. - Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through.

Newton yerçekimi yasasını kanıtlamıştır. - Newton established the law of gravity.

law
{i} dava

Daha deneyimli bir avukat, dava ile farklı bir şekilde ilgilenirdi. - A more experienced lawyer would have dealt with the case in a different way.

Avukatlar davaları kazandıklarında çok miktarda dolar kazanırlar. - Lawyers make mega bucks when they win cases.

law
sokaklarda emniyet
law
{i} ilke
law
polis law and order küçük suçlara karsı şiddet
law
the law hâkim veya avukatlar sınıfı
law
(Avrupa Birliği) hukuk, yasa, kanun,mevzuat
law
{i} yasal çözüm
English - English
law
a rule made and carried out by a government

    Hyphenation

    a rule made and car·ried out by a gov·ern·ment

    Turkish pronunciation

    ı rul meyd ınd kärid aut bay ı gʌvırmınt

    Pronunciation

    /ə ˈro͞ol ˈmād ənd ˈkarēd ˈout ˈbī ə ˈgəvərmənt/ /ə ˈruːl ˈmeɪd ənd ˈkæriːd ˈaʊt ˈbaɪ ə ˈɡʌvɜrmənt/
Favorites