Çocuğun planı, tıp öğrenimi yapmak ve bir doktor olarak Saint Croix'a dönmekti.
 - The boy's plan was to study medicine and return to Saint Croix as a doctor.
Bir hafta içinde eve dönmek zorundayım.
 - I must return home within a week.
Bir araba iade etmek istiyorum.
 - I'd like to return a car.
Kitabı bugün kütüphaneye iade etmek zorundayım.
 - I have to return this book to the library today.
O onun aşkını geri çevirmedi.
 - He did not return her love.
Tom karşılık olarak bir şey istedi.
 - Tom wanted something in return.
Keşke iyiliğe karşılık verebilsem.
 - I only wish I could return the favor.