Tarlalarda çalışıyorlar.
 - They work in the fields.
Tarla kır çiçekleriyle dolu.
 - The field is full of wild flowers.
Yaralı askerler savaş alanında bırakıldı.
 - The wounded soldiers were left in the field.
Tom'un çalışma alanı hukuktur.
 - Tom's field of study is law.
O benim çalışma alanım değil.
 - That is not my field of work.
Meralarda dolaşmayı severim.
 - I like to roam about the fields.
Siyah insanlar pamuk tarlalarında çalışmak için zorlandılar.
 - Black people were compelled to work in cotton fields.
Ana çalışma alanınız nedir?
 - What's your major field of study?
Bilgisayarlar her yeri işgal etti.
 - Computers have invaded every field.
Sahada yeşil çim var.
 - There is green grass on the field.
Saha gezisini çok eğitici buldum.
 - I found the field trip very educational.
gold field or goldfield.