English - Turkish
Definition of a region at a frontier governed by a marquess in English Turkish dictionary
- march
- {i} marş
Düğün Marşı bana her zaman askerler savaşa giderken çalınan müziği hatırlatır.
-The Wedding March always reminds me of the music played when soldiers go into battle.
Kendi cenazesi için bir cenaze marşı besteledi.
-He composed a funeral march for his own funeral.
- march
- {f} ilerlemek
- march
- arş
- march
- yürüyüş
Bir bando cadde boyunca uygun adımlarla yürüyüş yapıyor.
-A brass band is marching along the street.
Geçit töreninde bize katılacağınızı ve cadde boyunca yürüyüş yapacağınızı umuyoruz.
-I hope you will join us in the parade and march along the street.
- march
- yürütmek
- march
- gösteri yürüyüşü
- march
- düzenli adımlarla yürümek
- march
- {i} sınır
- march
- seyir/yürüyüş/Mart
- march
- önüne katmak
- march
- ilerleme
- march
- {i} müz. marş
- march
- {f} yürüyüş yaptırmak
- march
- yürünen mesafe
- march
- {f} (topluca) yürüyüş yapmak
- march
- {i} uygun adımla yürüyüş
- march
- (isim) mart, marş, sınır bölgesi, uygun adımla yürüyüş, sınır, hudut
- march
- {i} hudut
Related Terms
English - English
Definition of a region at a frontier governed by a marquess in English English dictionary
- march
a region at a frontier governed by a marquess
Hyphenation
a re·gion at a fron·tier governed by a mar·quessTurkish pronunciation
ı ricın ät ı frıntîr gʌvırnd bay ı märkwısPronunciation
/ə ˈrēʤən ˈat ə frənˈtər ˈgəvərnd ˈbī ə ˈmärkwəs/ /ə ˈriːʤən ˈæt ə frənˈtɪr ˈɡʌvɜrnd ˈbaɪ ə ˈmɑːrkwəs/
Resimler
Favorites