a red pigment

listen to the pronunciation of a red pigment
English - Turkish

Definition of a red pigment in English Turkish dictionary

lake
{i} göl

Japonya'da, Biwa gölünden daha büyük bir göl yoktur. - In Japan, there is no lake bigger than Lake Biwa.

Biz gölün etrafında yürüdük. - We have walked all around the lake.

red
kırmızı

Elmalar kırmızı veya yeşildir. - Apples are red or green.

Kırmızı bir spor araba aldım. - I bought a red sports car.

red
{s} kırmızı (renk)
lake
(Sanat) laka
red
değersiz
lake
(Tekstil) kırmızı boya maddesi
lake
lake trout göllerde yaşayan alabalık
lake
{i} koyu kırmızı boya
lake
{i} abanoz rengi boya
red
{s} kırmızı, kızıl, al
red
{i} borç

Şirketimizin geleceği tehlikede. Son birkaç yıldır aşırı derecede borçluyuz. - The future of our company is at stake. We have been heavily in the red for the last couple of years.

Bizim aile bütçesi borçludur. - Our family budget is in the red.

red
{s} kızıl saçlı

John kızıl saçlı bir kadını öptü. - John kissed any woman with red hair.

Kazakistanlı Adil, Neandertallerin kızıl saçlı olduklarına inanıyor. - Adil the Kazakh believes that Neanderthals had red hair.

red
{i} kızılderili
red
{s} solcu
red
kırmızı boya

Bu kan değil. Sadece kırmızı boya. - This isn't blood. It's just red paint.

Mavi boya ile kırmızı boyayı karıştırın. - Blend the red paint with the blue paint.

red
komunist
red pigment
kırmızı pigment
English - English
red
lake
A pigment
ink
a red pigment

    Hyphenation

    a Red pig·ment

    Turkish pronunciation

    ı red pîgmınt

    Pronunciation

    /ə ˈred ˈpəgmənt/ /ə ˈrɛd ˈpɪɡmənt/
Favorites