Biz gölün etrafında yürüdük.
 - We've walked all around the lake.
Damlaya damlaya göl olur.
 - Drop by drop, the lake fills.
Kırmızı bir spor araba aldım.
 - I bought a red sports car.
Neden bankı kırmızıya boyadın?
 - Why did you paint the bench red?
Bizim aile bütçesi borçludur.
 - Our family budget is in the red.
Şirketimizin geleceği tehlikede. Son birkaç yıldır aşırı derecede borçluyuz.
 - The future of our company is at stake. We have been heavily in the red for the last couple of years.
Kazakistanlı Adil, Neandertallerin kızıl saçlı olduklarına inanıyor.
 - Adil the Kazakh believes that Neanderthals had red hair.
John kızıl saçlı bir kadını öptü.
 - John kissed any woman with red hair.
Ahırlar kırmızı boyalıdır, çünkü kırmızı boya ucuzdur.
 - Barns are painted red because red paint is cheap.
Mavi boya ile kırmızı boyayı karıştırın.
 - Blend the red paint with the blue paint.