English - Turkish
Definition of a pleasing combination of elements, or arrangement of sounds in English Turkish dictionary
- harmony
- ahenk
Kız kardeşler birbirleriyle ahenk içerisinde yaşadı.
-The sisters lived in harmony with each other.
- harmony
- armoni
- harmony
- uyum
Doğayla uyum içinde yaşamayı öğrenmeliyiz.
-We must learn to live in harmony with nature.
Aralarında bir uyum hüküm sürdü.
-A harmony prevailed among them.
- harmony
- akort
- harmony
- bağdaşma
- harmony
- {i} düzen
- harmony
- gönül birliği
- harmony
- intibak
- harmony
- uyarlanma
- harmony
- adaptasyon
- harmony
- düzenlik
- harmony
- uygunluk
- harmony
- ahenk ilmi
- harmony
- {i} harmoni
Beşinci Harmoni inanılmaz bir kız grubudur.
-Fifth Harmony is an amazing girl group.
- harmony
- {i} müz. armoni
Related Terms
English - English
Definition of a pleasing combination of elements, or arrangement of sounds in English English dictionary
- harmony
a pleasing combination of elements, or arrangement of sounds
Hyphenation
a pleas·ing com·bi·na·tion of elements, or ar·range·ment of soundsPronunciation
Resimler
History
Favorites