a piece of unexpected good fortune, especially a legacy

listen to the pronunciation of a piece of unexpected good fortune, especially a legacy
English - Turkish

Definition of a piece of unexpected good fortune, especially a legacy in English Turkish dictionary

windfall
{i} rüzgârdan düşen meyve
windfall
{i} tâlih kuşu
windfall
{i} beklenmedik şans
windfall
devlet kuşu/rüzgar meyve
windfall
aşağı esen rüzgar
windfall
heyecanlandırmak
windfall
azdırmak
windfall
beklenmedik para
windfall
telaşlandırmak
windfall
ateşlendirmek
a piece of
bir parça

Ben bir parça bagaj satın aldım. - I bought a piece of baggage.

Tom kız kardeşine bir parça kek kesti. - Tom cut his sister a piece of cake.

windfall
ağaçtan rüzgârla düşmüş meyva
windfall
umulmadık yerden gelen para veya yardım
windfall
ağaçları rüzgâr etkisiyle devrilmiş koru
windfall
(isim) rüzgârdan düşen meyve, rüzgârın devirdiği ağaç, düşeş, beklenmedik şans, tâlih kuşu
windfall
{i} beklenmedik bir para/hediye/yardım
windfall
{i} düşeş
windfall
ağaçtan düşmüş meyva
English - English
windfall
a piece of unexpected good fortune, especially a legacy
Favorites