Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a piece of markup representing an element in a markup language

listen to the pronunciation of a piece of markup representing an element in a markup language
English - Turkish

Definition of a piece of markup representing an element in a markup language in English Turkish dictionary

tag
{f} etiketle

Biz HTML'nin, temel bir kural olarak, açık ve kapalı etiketlerle işaretlenmiş elementler olduğunu açıkladık. - We have explained that HTML is, as a basic rule, elements marked up with open and close tags.

Yukarıdaki cümleleri etiketleyen etiketleri kaldıracağım. - I will remove the labels tagging the above sentences.

tag
etiket

Temel etiketleri sırayla öğrenelim. - Let's learn the basic tags in order.

Tom fiyat etiketine baktıktan sonra onu almamaya karar verdi. - Tom decided not to buy it after he looked at the price tag.

tag
fiş takmak
tag
beylik laf
tag
{i} ceza makbuzu
tag
{f} (kovalamaca oyununda) (ebe) (başka oyuncuya) dokunmak
tag
{i} etiket, yafta
tag
biçim) im (i), imlemek
tag
piyes veya kitapta gereksiz ilâve
tag
{i} elim sende oyunu
tag
şeridi kuvvetlendirmek için ucuna takılan maden parçası
tag
{f} birleştirmek
tag
{f} kovalamak

Kovalamak istiyor musun? - Do you want to tag along?

tag
köpeğe takılan künye
tag
{i} perçem
tag
{i} meşhur lâf
tag
{f} etiketlemek, yafta koymak
tag
kov

Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona Sen ebesin! diye seslenirdi. - My little sister and I used to play tag a lot. We would chase each other, and the one chasing would try to tag the one being chased and yell: You're it!

Oyun alanında kovalamaca oynayan bir grup çocuk var. - There are a bunch of kids playing tag on the playground.

tag
{f} kafiye bulmak
English - English
tag

The tag provides a title for the Web page.

a piece of markup representing an element in a markup language

    Hyphenation

    a piece of mark·up representing an el·e·ment in a mark·up lan·guage

    Turkish pronunciation

    ı pis ıv märkʌp reprîzentîng ın elımınt în ı märkʌp länggwıc

    Pronunciation

    /ə ˈpēs əv ˈmärkˌəp ˌreprəˈzentəɴɢ ən ˈeləmənt ən ə ˈmärkˌəp ˈlaɴɢgwəʤ/ /ə ˈpiːs əv ˈmɑːrkˌʌp ˌrɛprɪˈzɛntɪŋ ən ˈɛləmənt ɪn ə ˈmɑːrkˌʌp ˈlæŋɡwəʤ/
Favorites