Atama ile boş kontenjanı doldurdular.
 - They filled the vacancy by appointment.
Tom'un ataması derhal yürürlüğe girer.
 - Tom's appointment takes effect immediately.
Jane'nin ebeveynleri onun okulda bir öğretmen olarak tayin edilmesinden memnundu.
 - Jane's parents were pleased about her appointment as a teacher at the school.
Biz, randevusuz başkalarını ziyaret etmekten kaçınmalıyız.
 - We must avoid calling on others without an appointment.
Siz onu randevu ile ziyaret etmelisiniz.
 - You should visit him by appointment.
İşte, randevu kartınız.
 - Here is your appointment card.
Acil bir işten dolayı randevumu iptal ettim.
 - I canceled my appointment because of urgent business.
Tom, ertesi gün Mary ile buluşmak için randevu verdi.
 - Tom made an appointment to meet Mary the following day.
Tom, Mary'le daha sonra buluşmak için sözleşti.
 - Tom made an appointment to meet Mary later.