English - Turkish
Definition of a person or thing that hooks in English Turkish dictionary
- hooker
- (Atasözü) Kevaşe
- hooker
- argo fahişe
- hooker
- i., k.dili. orospu, fahişe
- hooker
- {i} fahişe
Leyla mahallenin bütün fahişelerini biliyordu.
-Layla knew all the hookers of the neighborhood.
Leyla'nın kendisi bir fahişeydi.
-Layla was a hooker herself.
- hooker
- fahişe/çengelci
- hooker
- kaltak
- hooker
- orospu
- hooker
- {i} balıkçı gemisi
- hooker
- argo bir bardak sek viski
- hooker
- {i} kancacı
- hooker
- eski veya hantal gemi
- hooker
- tek direkli balıkçı gemisi
Related Terms
English - English
Definition of a person or thing that hooks in English English dictionary
- hooker
a person or thing that hooks
Hyphenation
a per·son or thing that hooksTurkish pronunciation
ı pırsın ır thîng dhıt hûksPronunciation
/ə ˈpərsən ər ˈᴛʜəɴɢ ᴛʜət ˈho͝oks/ /ə ˈpɜrsən ɜr ˈθɪŋ ðət ˈhʊks/
Resimler
History
Favorites