Daha uzun kalmak zaman kaybıdır.
- It's a waste of time to stay longer.
Ben bütün gün yatakta kalmak zorunda kaldım.
- I had to stay in bed all day.
Birçoğu sömürgeciliğin egemenliği altında uzun bir süre baskı ve sefaletten çekmiştir.
- Many have suffered oppression and misery for a long period of time under the rule of colonialism.
Dan çok kısa bir süre için Linda'yla flört etti.
- Dan dated Linda for a very short period of time.