English - Turkish
Definition of a passage, removal, change, leap in English Turkish dictionary
- transition
- geçiş
Eğitim sistemi geçiş aşamasında.
-The educational system is in transition.
DJ iki şarkı arasında geçiş yaptı.
-The DJ transitioned between two songs.
- transition
- {i} geçiş, geçme; değişim
- transition
- (Spor) defanstan hücuma geçiş
- transition
- (Tıp) transisyon
- transition
- (Spor) hücumdan defansa geçiş
- transition
- (Biyokimya) değişim
- transition
- dönüşüm
- transition
- eksen değişimi
- transition
- (Tıp) Bir halden diğer hale geçme, değişme, çevrilme
- transition
- geçiş yeri veya müddeti
- transition
- değişme
- transition
- {i} hal değişikliği
- transition
- (isim) geçiş, intikal, hal değişikliği
- transition
- intikal devresi
- transition
- transition stage geçiş devresi
Related Terms
English - English
Definition of a passage, removal, change, leap in English English dictionary
- {n} transition
a passage, removal, change, leap
Pronunciation
Resimler
History
Favorites