a part; a fragment; a portion

listen to the pronunciation of a part; a fragment; a portion
English - Turkish

Definition of a part; a fragment; a portion in English Turkish dictionary

meal
öğün

Tom genellikle öğün atlar. - Tom often skips meals.

Tom öğünler arasında yemek yemez. - Tom doesn't eat between meals.

meal
{i} kaba un
meal
{i} una benzer şey
meal
kaba un/yemek
meal
yemek

Aşırı çalışma ve yetersiz yemeklerden dolayı, o hastalandı. - What with overwork and poor meals, she fell ill.

Her yemekten sonra dişlerini fırçala. - Brush your teeth after every meal.

meal
un gibi
meal
(Tarım) Yağlık tohumlarda, yağın çıkarıldıktan sonra kalan kısım, küspe
meal
{i} elenmemiş kaba un
English - English
meal
a part; a fragment; a portion
Favorites