English - Turkish
Definition of a pair of two similar or equal things; couple in English Turkish dictionary
- doublet
- (Matbaacılık, Basımcılık) mükerrer sözcük
- doublet
- (Havacılık) çift kutup
- doublet
- mükerrer satır
- doublet
- ikili
- doublet
- çift mercek
- doublet
- duble taş
- doublet
- esil
- a pair of
- bir çift
Bir çift ayakkabı aldım.
-I bought a pair of shoes.
Babam bana bir çift eldiven aldı.
-Father bought me a pair of gloves.
- doublet
- Rönesans devrinde erkek lerin giydiği bir çeşit yelek
- doublet
- {i} çiftin teki
- doublet
- yanlışlıkla tekrar dizilen satır veya kelime
- doublet
- (Askeri) DABLET ANTEN: Çalışma frekansı, dalga boyuna kıyasla oldukça kısa olan dipol anten
- doublet
- {i} eskiden giyilen erkek yeleği
- doublet
- eş/yelek
- doublet
- {i} eş
- doublet
- (Nükleer Bilimler) çift çizgi
- doublet
- iki parçadan meydana gelen sahte taş
- doublet
- doublets atılınca çift gelen zarlar
- doublet
- aynı
Related Terms
English - English
Definition of a pair of two similar or equal things; couple in English English dictionary
- doublet
a pair of two similar or equal things; couple
Hyphenation
a pair of two si·mi·lar or e·qual things; cou·plePronunciation
Resimler
History
Favorites