English - Turkish
Definition of a number or quantity of things put up together; a bundle; a package; a packet in English Turkish dictionary
- parcel
- koli
Kolinin hava yoluyla gönderilmesi için 2.000 yen ödedim.
-I paid 2,000 yen for the parcel to be sent by air.
Korkarım ki koliyi hatalı şekilde adresledim.
-I'm afraid I have addressed the parcel wrongly.
- parcel
- parsel
- parcel
- {f} hisselere ayırmak
- parcel
- {f} bölmek
- parcel
- yığın
- parcel
- paket
Paket dün teslim edildi.
-The parcel was delivered yesterday.
Bu paketi hemen göndermek istiyorum.
-I want to send this parcel at once.
- parcel
- sürü
- parcel
- {i} bohça, çıkın
- parcel
- {f} out -i eşit kısımlara ayırıp dağıtmak, -i üleştirmek
- parcel
- kısmen
- parcel
- paket bohça
- parcel
- kısım veya hisselere ayırmak
- parcel
- parcel post paket postası
- parcel
- {f} out -i parsellemek
- parcel
- {f} up -i
- parcel
- çıkın
- parcel
- (isim) paket, koli, parsel, toplu miktar, parti (mal)
- parcel
- parsel (kendi içine kapanan bir çizgi ile sınırlı arazi parçası)
- parcel
- parcel paketle/böl
Related Terms
English - English
Definition of a number or quantity of things put up together; a bundle; a package; a packet in English English dictionary
- parcel
a number or quantity of things put up together; a bundle; a package; a packet
Hyphenation
a num·ber or quan·ti·ty of things put up together; a bundle; a package; a pack·etPronunciation
Resimler
Favorites