English - Turkish
Definition of a narrowing that reduces the flow through a channel in English Turkish dictionary
- bottleneck
- şişe boynu
- bottleneck
- (deyim) ayak bağı
- bottleneck
- (Askeri) boğum yeri
- bottleneck
- daralmış yol
- bottleneck
- şişe boğazı
- bottleneck
- dar boğaz
Mühendis sıkıntısı şirketimizin gelişimine büyük dar boğaz.
-The shortage of engineers is the greatest bottleneck to the development of our company.
- bottleneck
- dar geçit
- constriction
- dar geçit
- bottleneck
- darboğaz
- bottleneck
- İşlerin yürümesini engelleyen kimse veya durum
- bottleneck
- Engel, mâni
- bottleneck
- (Askeri) DARBOĞAZ, DAR GEÇİT, BOĞUM YERİ: Bir geçit yeri; trafik tıkanıklığına elverişli geçit noktası
- bottleneck
- (isim) dar geçit, tıkanıklık, darboğaz
- bottleneck
- iş1erin yürümesini engelleyen kimse veya durum
- constriction
- (Tıp) Sıkışma, büzülme, daralma (Damar lümeninin daralması gibi)
- constriction
- {i} boğaz, dar geçit
- constriction
- {i} kısıtlama
Related Terms
English - English
Definition of a narrowing that reduces the flow through a channel in English English dictionary
- chokepoint
- bottleneck
- constriction
a narrowing that reduces the flow through a channel
Hyphenation
a narrowing that reduces the flow through a Chan·nelTurkish pronunciation
ı nerōîng dhıt ridusîz dhi flō thru ı çänılPronunciation
/ə ˈnerōəɴɢ ᴛʜət rēˈdo͞osəz ᴛʜē ˈflō ˈᴛʜro͞o ə ˈʧanəl/ /ə ˈnɛroʊɪŋ ðət riːˈduːsɪz ðiː ˈfloʊ ˈθruː ə ˈʧænəl/
Resimler
Favorites