Ooo! Yukiko! O acıtıyor! Bana yumruklarınla vurmaktan vazgeç!
 - Ow! Yukiko! That hurts! Quit hitting me with your fists!
Fırtına vurmadan önce eve varmayacağımızı asla bir an düşünmedim.
 - I never for a moment imagined we wouldn't get home before the storm hit.
8.8 büyüklüğündeki büyük deprem bugün Japon adalarını vurdu.
 - A massive earthquake of magnitude 8.8 hit the Japanese islands today.
Biz bir mermi tarafından vurulabileceğimizden korkuyorduk, bu yüzden aşağıya koştuk.
 - We were afraid that we might be hit by a bullet, so we ran downstairs.
Ooo! Yukiko! O acıtıyor! Bana yumruklarınla vurmaktan vazgeç!
 - Ow! Yukiko! That hurts! Quit hitting me with your fists!
Sami iki yumrukla Layla'yı dövdü.
 - Sami hit Layla with both fists.
bir kızı götürmek.
Onun son oyunu büyük bir başarıydı.
 - His last play was a big hit.
Yeni film büyük bir başarıydı.
 - The new movie was a big hit.
Mary ona vurmadığı için Tom şanslıydı.
 - Tom was lucky that Mary didn't hit him.
Tom sana çarpmadığı için şanslısın.
 - You're lucky Tom didn't hit you.
My site received twice as many hits after being listed in a search engine.