a mate; a partner; esp

listen to the pronunciation of a mate; a partner; esp
English - Turkish

Definition of a mate; a partner; esp in English Turkish dictionary

pal
arkadaş

Onun birkaç mektup arkadaşı var. - She has a few pen pals.

Tom'un Avustralya'da bir kalem arkadaşı var. - Tom has a pen pal in Australia.

pal
ahbap

Bana yardım ettiğin için teşekkürler, ahbap. - Thank you for helping me, pal.

pal
dili arkadaş dost
pal
pal arkadaş ol
pal
i., k.dili. arkadaş, dost
pal
{i} dost

Hey, dostum, sen ne düşündüğümü düşündüğünü düşündüğümü düşünüyor musun yoksa ne düşündüğümü düşündüğünü mü düşünüyorsun? Bekle, her neyse sen kimsin? - Hey, pal, are you thinking what I think you think I'm thinking, or are you thinking what you thought I've been thinking? Wait, who are you anyway?

Aynaya bir bak dostum. - Look in the mirror, pal.

pal
arkadaş olmak
English - English
pal
a mate; a partner; esp
Favorites