a mark of boundaries or direction

English - Turkish

Definition of a mark of boundaries or direction in English Turkish dictionary
landmark: (Askeri) belirli nokta
landmark: röper
landmark: sınır işareti
landmark: (bir yeri bulmada/vb.) işaret olarak kullanılan nesne/yer/vb
landmark: dönüm çekidi
landmark: sınır taşı
landmark: dönüm noktası
landmark: Abide
landmark: sınır nişanı
landmark: herhangi bir şeyin yerini gösteren işaret
landmark: sınır taşı/sınır işaret
landmark: {i} işaret
Doğal sınır işaretleri var mı? - Are there any landmarks?
landmark: (Askeri) BELİRLİ NOKTA: Arazide kolayca tanınan belli başlı arıza. Belirli noktalar; hudutların tespitinde, yürüyüş istikameti vermekte, bir hedefin yerini tayinde vesairede bir müracaat noktası olarak kullanılır
landmark: (Askeri) (LAND MINE WARFARE) BELİRLİ NOKTA (KARA MAYIN HARBİ): Bir grid referansına göre arazide doğru bir şekilde belirlenebilen doğal veya yapay bir özellik
landmark: {i} yön bulma işareti

English - English

Definition of a mark of boundaries or direction in English English dictionary: {n} landmark

a mark of boundaries or direction

Hyphenation

a mark of boundaries or di·rec·tion

ı märk ıv baundriz ır dayrekşîn

/ə ˈmärk əv ˈboundrēz ər dīˈreksʜən/ /ə ˈmɑːrk əv ˈbaʊndriːz ɜr daɪˈrɛkʃɪn/

History

Favorites