O sağlıklı bir yaşam tarzına sahiptir.
 - She has a healthy lifestyle.
Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.
 - One's lifestyle is largely determined by money.
Alışılmadık bir yaşam biçimini benimsedi.
 - He adopted an unconventional lifestyle.
Onların yaşam biçimi bizimkinden farklı.
 - Their lifestyle is different from ours.
O sağlıklı bir yaşam tarzına sahiptir.
 - She has a healthy life style.
Bu yaşam tarzına alışkınım.
 - I am accustoming to this life style.
Yaşam tarzını değiştirmesi gerektiğini düşünüyorum.
 - I think he needs to alter his lifestyle.
Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.
 - One's lifestyle is largely determined by money.