English - Turkish
Definition of a male child descended from the same parents in English Turkish dictionary
- brother
- {i} kardeş
Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
-My brother lives in Tokyo.
O Taro'nun erkek kardeşi.
-He is Taro's brother.
- brother
- erkek kardeş
Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
-My brother lives in Tokyo.
O Taro'nun erkek kardeşi.
-He is Taro's brother.
- brother
- brotherlyerkek kardeşe özgü
- brother
- ağabeyce
- brother
- vay canına!
- brother
- brotherhoodkardeşlik
- brother
- ahi
- brother
- kayınbirader
Matt Rita'nın kayınbiraderi.
-Matt is Rita's brother-in-law.
Kayınbiraderim geçen çarşamba vefat etti.
-My brother-in-law passed away last Wednesday.
- brother
- brotherin i enişte
- brother
- din kardeşi
- brother
- aynı türkümün erkek üyesi
- brother
- (fiil)y be, vay canına
- brother
- {i} dost
- brother
- birlik
İki erkek kardeş birlikte seyahat için gitti.
-Two brothers went to travel together.
Bugün Tom'un erkek kardeşiyle birlikte sinemaya gideceğim.
-Today I'll go to the cinema with Tom's brother.
- brother
- (isim) erkek kardeş, kardeş, birader, arkadaş, dost, tarikat üyesi
- brother
- {i} tarikat üyesi
- brother
- bacanak
- brother
- {i} erkek kardeş, birader
Related Terms
English - English
Definition of a male child descended from the same parents in English English dictionary
- brother
He's not a real brother. He's adopted.
a male child descended from the same parents
Turkish pronunciation
ı meyl çayld dîsendıd fırm dhi seym perıntsPronunciation
/ə ˈmāl ˈʧīld dəˈsendəd fərm ᴛʜē ˈsām ˈperənts/ /ə ˈmeɪl ˈʧaɪld dɪˈsɛndəd fɜrm ðiː ˈseɪm ˈpɛrənts/
Resimler
Favorites