English - Turkish
Definition of a lot of something in English Turkish dictionary
- a lot of
- birçok
Yolda birçok hayvan gördü.
-He saw a lot of animals on the road.
Birçok müşteri danışma için avukata gelirler.
-A lot of clients come to the lawyer for advice.
- grip
- kavramak
- a lot of
- sürüsüne bereket
- a lot of
- bini bir paraya
- grip
- yakalama
- grip
- kavrama şekli
- grip
- hâkim olm
- a lot of
- bir dünya
- a lot of
- külli
- a lot of
- çok
Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var.
-I can't go out because I have a lot of homework.
Açılış törenine çok misafir davet etmeyi planlıyorum.
-I plan to invite a lot of guests to the opening ceremony.
- a lot of
- niçe-niçe
- a lot of
- kârlı
- grip
- yakalamak
- grip
- tutamak
- grip
- tutturucu şey
- grip
- sarmak
- grip
- sımsıkı tutmak
- grip
- yapışmak
- a lot of
- bir çok
Son zamanlarda, uzaktan eğitim hakkında bir çok konuşma vardı.
-Recently, there's been a lot of talk about distance education.
Bir çok çözümü düşünüyoruz.
-We are thinking of a lot of solutions.
- a lot of
- çok/pek çok (şey): She bought a lot of books. Çok kitap aldı
- grip
- tutma şekli
- grip
- {i} sıkı tutma
- grip
- (fiil) tutmak, yakalamak, kavramak, etkilemek, çekmek, anlamak, idrak etmek, sıkmak, sıkıştırmak, etkilenmek
- grip
- {f} (birinin) dikkatini çekmek
- grip
- {f} sıkı tutmak, kavramak
- grip
- {f} etkilemek
- grip
- {f} tutmak
- grip
- {i} kontrol, idare: Get a grip on
Related Terms
English - English
Definition of a lot of something in English English dictionary
- grip
- A lot of
- gobs of
He wants to make gobs of money selling cassettes.
- a lot of
- very much, very many
Related Terms
a lot of something
Hyphenation
a Lot of some·thingTurkish pronunciation
ı lôt ıv sʌmthîngPronunciation
/ə ˈlôt əv ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ə ˈlɔːt əv ˈsʌmθɪŋ/
Resimler
History
Favorites