Batman hakkında bilmeniz gereken şey, onun süper kahraman olmasıdır.
 - The thing you have to know about Batman is, he's a superhero.
Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın.
 - Please don't leave valuable things here.
Bunlar senin eşyaların mı?
 - Are these your things?
Eşyaları biraz daha ciddi bir şekilde al.
 - Take things a little more seriously.
Yanlış şey yapan kişi bendim, sen değil.
 - I was the one who did the wrong thing, not you.
Bütün bu şeyi planlayan kişi sen miydin?
 - Were you the one who planned this whole thing?
Tom olaylar hakkında biraz daha olumlu olmayı öğrense, büyük olasılıkla insanlar ondan biraz daha hoşlanır.
 - If Tom would learn to be a little more positive about things, people would probably like him a bit more.
Olayları gerçekten oldukları gibi görmeye çalış.
 - Try to see things as they really are.
Tüm canlılar bir gün ölür.
 - All living things die some day.
Eğer su olmasa canlılar yaşayamaz.
 - If it were not for water, no living things could live.
İnsanlar sevilmek, nesneler ise kullanılmak için yaratılmıştı. Dünya kaos içinde, çünkü her şey karşıt.
 - People were created to be loved, things were created to be used. The world is in chaos, because everything is opposite.
Ben nesneleri sınıflandırmada iyi değilim.
 - I'm not good at classifying things.
İhtiyaç duymadığım pek çok şeyim var.
 - I have so many things I don't need.
Yapmanıza ihtiyaç duyduğum bir şey daha var.
 - There's one more thing I need you to do.
Konuları sallantıda bırakmayı sevmiyorum.
 - I don't like to leave things up in the air.
Biz okuldan sonra her zaman birçok şey hakkında konuştuk.
 - We always talked about a lot of things after school.
Kimse bir defada iki şeyi yapamaz.
 - Nobody can do two things at once.
Tom başka hiç kimsenin yapmak istediği her şeyi yapmak için gönüllüydü.
 - Tom volunteered to do all the things no one else wanted to do.
you poor thing.