English - Turkish
Definition of a line of text having a legal or semantic meaning in English Turkish dictionary
- item
- {i} kalem
Lütfen listedeki tüm kalemleri kontrol et.
-Please check all the items on this list.
- item
- {i} madde
Polis onun sıcak bir madde olduğunu biliyordu.
-The police knew it was a hot item.
Görüşmek için bir maddemiz daha var.
-We have one more item to discuss.
- item
- madde/adet
- item
- {i} çeşit
- item
- {i} gazet. haber
- item
- işlem maddesi
- item
- (İnşaat) madde J
- item
- adet
- item
- madde fıkra
- item
- öge
Ajandadaki sonraki ögeye başlayalım.
-Let's move on to the next item on the agenda.
Acele ederseniz, satın almanız için hâlâ bazı seçim ögeleri kalmış olabilir.
-If you hurry, there still might be some choice items left for you to buy.
- item
- {i} hesapta tek rakam
- item
- aynntıları ile yazmak veya kaydetmek
- item
- itemize ayrıntıları ile yazmak
- item
- ayrıca
- item
- (isim) madde, kalem, parça, çeşit, haber
- item
- madde, kalem, öğe öğe
- item
- {i} madde, fıkra
- item
- (Askeri) MADDE, KALEM: Tedarik edilen, stok edilen veya dağıtılan herhangi bir cins ikmal maddesi
- item
- bir de
- item
- keza
Related Terms
English - English
Definition of a line of text having a legal or semantic meaning in English English dictionary
- item
a line of text having a legal or semantic meaning
Hyphenation
a line of text ha·ving a le·gal or se·man·tic mean·ingTurkish pronunciation
ı layn ıv tekst hävîng ı ligıl ır sîmäntîk minîngPronunciation
/ə ˈlīn əv ˈtekst ˈhavəɴɢ ə ˈlēgəl ər səˈmantək ˈmēnəɴɢ/ /ə ˈlaɪn əv ˈtɛkst ˈhævɪŋ ə ˈliːɡəl ɜr sɪˈmæntɪk ˈmiːnɪŋ/
Resimler
Favorites