Definition of a language user's knowledge of words in English Turkish dictionary
- vocabulary
- {i} kelime hazinesi
Hiç kimse büyük bir kelime hazinesi olan bir deliden daha tehlikeli değildir.
-No one is more dangerous than a fool with a large vocabulary.
Dilbilgisinde ve kelime hazinesinde, bazı lehçeler standart dilden önemli ölçüde farklıdır
-In grammar and vocabulary, some dialects differ significantly from the standard language.
- vocabulary
- {i} sözcük hazinesi, söz dağarcığı, kelime hazinesi, bir kimsenin kullandığı sözcükler
- vocabulary
- (Dilbilim) sözcük
Goethe'nin kişisel sözcük dağarcığı neredeyse seksen bin sözcükten oluşuyordu.
-Goethe's personal vocabulary consisted of about eighty thousand words.
Sözcüklerle ilgili bir yardım istersen beni haberdar et.
-If you want some help with vocabulary, let me know!
- vocabulary
- (Dilbilim) sözvarlığı
- lexicon
- sözlük
- vocabulary
- kısa sözlük
- vocabulary
- sözcük dağarcığı
Goethe'nin kişisel sözcük dağarcığı neredeyse seksen bin sözcükten oluşuyordu.
-Goethe's personal vocabulary consisted of about eighty thousand words.
- lexicon
- veri sözlüğü
- lexicon
- (isim) sözlük
- vocabulary
- bir dilde bulunan bütün kelimeler
- vocabulary
- güz
Kelime çalışmaktansa güzel bir roman okumayı tercih ederim.
-I would rather read a nice novel than study vocabulary.
- vocabulary
- kelime bilgisi
Dil öğrenmenin en zor kısmı kelime bilgisini ezberlemektir.
-The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart.
Kelime bilgisini doğal bir şekilde öğrenin.
-Learn vocabulary in a natural way.
- vocabulary
- {i} kullanılan kelimeler
- vocabulary
- ifadeyi meydana getiren bütün
- vocabulary
- {i} (bir dilde bulunan) bütün sözcükler/kelimeler. 3
- vocabulary
- Sözcükçe
Related Terms
Definition of a language user's knowledge of words in English English dictionary
- vocabulary
- lexicon