a hen that lays eggs

listen to the pronunciation of a hen that lays eggs
English - Turkish

Definition of a hen that lays eggs in English Turkish dictionary

layer
kat kat kesmek
layer
katmanlara ayırmak
layer
tabaka

Sel bir çamur tabakası oluşturdu. - The flood deposited a layer of mud.

Nükleer reaktörün koruyucu somut tabakası kontrollü patlamalar kullanılarak imha edilecek. - The concrete layer of the nuclear reactor's shielding will be destroyed using controlled explosions.

layer
yayıcı
layer
tabakalar halinde yaymak
layer
kat

Hava dahada ısındığı için, Tom bir kat elbise daha çıkardı. - Since it was getting even hotter, Tom peeled off another layer of clothing.

Üst okyanus derin katmanlardan çok daha fazla ısındı. - The upper ocean has warmed up much more than deeper layers.

layer
bir şey yayan kimse/makine
layer
{i} (Botanik) daldırma, daldırma yöntemiyle daldırılan dal
layer
(fiil) daldırma yapmak, daldırmak, kat kat yapmak
layer
{i} topçu
layer
daldır/tabaka yap
layer
seviye
layer
dal/dişi kuş/tabaka
layer
{f} daldırmak
layer
layer cake arası kremalı kat kat pasta
layer
katman,tabaka
layer
{i} yumurtlayan
layer
(Tıp) Aynı nitelikte hücrelerin oluşturduğu her tarafnıda aynı kalınlığı gösteren hücre veya doku kitlesi, tabaka, kat
English - English
layer
a hen that lays eggs

    Turkish pronunciation

    ı hen dhıt leyz egz

    Pronunciation

    /ə ˈhen ᴛʜət ˈlāz ˈegz/ /ə ˈhɛn ðət ˈleɪz ˈɛɡz/
Favorites