a heavy or habitual user of illicit drugs

listen to the pronunciation of a heavy or habitual user of illicit drugs
English - Turkish

Definition of a heavy or habitual user of illicit drugs in English Turkish dictionary

head
{i} baş

O, baş ağrısından acı çekiyor. - He is suffering from a headache.

Batılı ülkeler doları güçlendirmek için baş başa verip düşünüyorlar. - Western nations have to put their heads together to strengthen the dollar.

head
{i} konu başlığı
head
menba
head
başlık

Başlıkların okuyucunun ilgisini çekmesi gerekiyor. - Headlines are supposed to grab the reader's interest.

Haber başlıklarını gördün mü? - Have you seen the headlines?

head
başkanlığını yapmak
head
buhar basıncı
head
{f} başı çek
head
genel başkan
head
{f} (bir şeyin) başkanlığını yapmak/başkanı olmak: Who heads this outfit? Buranın başkanı kim?
head
{f} olgunlaşmak
head
{f} -in
head
{i} pınar başı
head
{s} baştaki
head
bir

Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi. - Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.

Bir fincan kahve kafamı aydınlattı. - A cup of coffee cleared my head.

head
{s} baş ile ilgili
head
{f} başında olmak
head
{i} şef, baş, başkan: the head of the math department matematik bölümü başkanı
head
{f} başı çekmek
head
{i} köpük
head
kafa,v.başı çek: n.baş
English - English
head

The hutch now looks like a “Turkish bath,” and the heads have their arms around one another, passing the pipe and snapping their fingers as they sing Smokey Robinson's “Tracks of My Tears” into the night.

a heavy or habitual user of illicit drugs

    Hyphenation

    a hea·vy or ha·bi·tu·al us·er of il·lic·it drugs

    Turkish pronunciation

    ı hevi ır hıbîçuıl yuzır ıv îlîsıt drʌgz

    Pronunciation

    /ə ˈhevē ər həˈbəʧo͞oəl ˈyo͞ozər əv əˈləsət ˈdrəgz/ /ə ˈhɛviː ɜr həˈbɪʧuːəl ˈjuːzɜr əv ɪˈlɪsət ˈdrʌɡz/
Favorites