a halting place

listen to the pronunciation of a halting place
English - Turkish

Definition of a halting place in English Turkish dictionary

blind
{f} göz kamaştırmak
blind
anlamamakta direnen
blind
{s} okunaksız
blind
kör etmek körleştirmek
blind
{s} anlayışsız
blind
(yol) çıkmaz
blind
körleştirmek
blind
sokur
blind
güneş kırıcı
blind
şuursuz
blind
{i} İng. stor
blind
{s} çıkmaz (sokak)
blind
{s} açmayan (çiçek)
blind
{i} avcıların avlarından
blind
(Tekstil) matlaşmak
blind
{i} alem
blind
sağır

O kör sağır ve dilsizdi. - She was blind, deaf, and mute.

Helen Keller, kör sağır ve dilsizdi. - Helen Keller was blind, deaf and dumb.

blind
güneşlik

O, güneşlikleri kapattı. - She pulled down the blinds.

O, güneşlikleri kapattı. - She pulled the blinds down.

blind
düşüncesiz
blind
dikkatsiz
halting place
menzil
halting place
konak yeri
halting place
konak
English - English
blind
a halting place

    Hyphenation

    a halt·ing place

    Turkish pronunciation

    ı hôltîng pleys

    Pronunciation

    /ə ˈhôltəɴɢ ˈplās/ /ə ˈhɔːltɪŋ ˈpleɪs/
Favorites