Tom bir sinir demeti.
 - Tom is a bundle of nerves.
O demetlerin içine ince dallar bağladı.
 - He tied the twigs into bundles.
Seyyar satıcı sırtında büyük bir paket taşıyordu.
 - The peddler carried a big bundle on his back.
Bu giysilerden bir paket yap.
 - Make a bundle of these clothes.