a group of individuals of the same species that occurs in a given area

listen to the pronunciation of a group of individuals of the same species that occurs in a given area
English - Turkish

Definition of a group of individuals of the same species that occurs in a given area in English Turkish dictionary

population
nüfus

Bu kasabanın nüfusu artıyor. - This town is increasing in population.

Çin'in nüfusu Japonya'nınkinin 8 mislidir. - The population of China is 8 times that of Japan.

population
(Ticaret) kütle
population
(Gıda) yoğunluk
population
(Denizbilim) populasyon
population
ahali
population
halk

Yerel halk, orman yangınlarıyla mücadeleye yardımcı olur. - The local population helps fight forest fires.

Yeni Zelanda'nın tüm nüfusu 3.410.000 olup, bunun yedide biri Maori halkıdır. - The whole population of New Zealand is 3,410,000, and one seventh of it are the Maori people.

population
(Biyoloji) tek bir türün bir ortamda yaşaması
population
(Biyoloji) popülasyon

Okyanusun bazı bölgelerinde, kril popülasyonları yüzde 80'in üzerinde düştü. - In some parts of the ocean, krill populations have dropped by over 80 percent.

Soyları tükenmekte olan hayvan popülasyonlarını yeniden kurmaya çalışıyorlar. - They're trying to re-establish the population of endangered animals.

population
(Tıp) Nüfus, ahali. C3 poplation,Aklen veya bedenen sakat (kusurlu) olan kişiler
population
sekene
population
şenlik
population
(isim) nüfus
population
exchange of populations ahali mubadelesi
English - English
population
a group of individuals of the same species that occurs in a given area

    Hyphenation

    a group of individuals of the same spe·cies that occurs in a giv·en ar·e·a

    Turkish pronunciation

    ı grup ıv îndıvîcıwılz ıv dhi seym spişiz dhıt ıkırz în ı gîvın eriı

    Pronunciation

    /ə ˈgro͞op əv ˌəndəˈvəʤəwəlz əv ᴛʜē ˈsām ˈspēsʜēz ᴛʜət əˈkərz ən ə ˈgəvən ˈerēə/ /ə ˈɡruːp əv ˌɪndəˈvɪʤəwəlz əv ðiː ˈseɪm ˈspiːʃiːz ðət əˈkɜrz ɪn ə ˈɡɪvən ˈɛriːə/
Favorites