Definition of a group of animals of the same type living together in English Turkish dictionary
- colony
- {i} sömürge
Abd sömürgesi olduğundan beri Porto Riko'nun devlet başkanı Abd devlet başkanıdır ama Porto Riko sakinlerinin Abd devlet başkanlığı seçimlerinde oy kullanmasına izin verilmez.
-Since Puerto Rico is a US colony, Puerto Rico's head of state is the President of the USA, but inhabitants of Puerto Rico are not allowed to vote in US presidential elections.
Kenya bir İngiliz sömürgesiydi.
-Kenya used to be a British colony.
- colony
- yığınak
- colony
- (Arılık) arı kolonisi
- colony
- yabancı bir ülkede yaşayan millet
- colony
- koloni
Winston bir faniydi ama gençlik yıllarında Mars kolonisi Barsoom'a göç etti.
-Winston was an earthborn, but he emigrated to the Martian colony Barsoom in his teenage years.
Titan'da bir kolonide yaşamak: Tomas'ın torunu, Tomas'ın kendi klonu olan oğlunun klonuydu. Onlar üç kuşak klondu.
-Living in a colony on Titan, Tomas' grandson was a clone of his son, who was a clone of himself, Tomas. They were three generations of clones.
- colony
- yabancı bir üIkede yaşayan aynı milletdenen insanlar topluluğu
- colony
- {i} sömürgede halkı
- colony
- müstemleke
- colony
- bir başka memlekette yerleşip ana vatana bağlı bir sömürge kurmak için harekete geçen grup
- colony
- böyle bir grubun yerleştiği bölge
- colony
- (Tıp) Bir veya daha çok sayıda bakterinin çoğalması ile meydana gelen bakteri yığını, koloni
- colony
- koloni/s
- colony
- {i} topluluk
Related Terms
Definition of a group of animals of the same type living together in English English dictionary
- colony