a fillet of silk, sash, piece

listen to the pronunciation of a fillet of silk, sash, piece
English - Turkish

Definition of a fillet of silk, sash, piece in English Turkish dictionary

ribbon
kurdele

O, şemsiyesine bir işareti olarak kırmızı bir kurdele koydu. - She put a red ribbon on her umbrella as a mark.

Onu bir kurdele ile bağlar mısın? - Could you tie it with a ribbon?

ribbon
şerit

Mary saçlarına kırmızı bir şerit takıyordu. - Mary wore a red ribbon in her hair.

riband
{i} kurdele
riband
{i} şerit
riband
{i} daktilo şeridi
ribbon
yazı makinasının şeridi
ribbon
{i} bant
ribbon
{i} pervaz
ribbon
blue ribbonblue torn to ribbons lime lime olmuş ribbon
ribbon
fish kâğıtbalığı
ribbon
(Askeri) ŞERİT: Bir nişan, hizmet madalyası, bröve veya takdirnameye sahip olunduğunu gösteren renkli şerit. Ayrıca bak. "service ribbon" ve "suspension ribbon"
ribbon
{i} şerit: printer ribbon yazıcı şeridi
ribbon
{i} daktilo şeridi
ribbon
riband kurdele
English - English
{n} riband
{n} ribbon