English - Turkish
Definition of a discussion among participants who have an agreed (serious) topic in English Turkish dictionary
- conference
- {i} konferans
Oda basın konferansının başlamasını bekleyen muhabirlerle tıka basa doluydu.
-The room was jam-packed with reporters waiting for the press conference to begin.
Konferans Tokyo'da gerçekleşecek.
-The conference will take place in Tokyo.
- conference
- tartışma
- conference
- görüş alışverişi
- conference
- müzakere
- conference
- (fikir alışverişi için düzenlenen) toplantı
- conference
- in conference toplantıda
- conference
- {i} görüşme
- conference
- {i} kongre
- conference
- görüş ve fikir teatisi için toplantı
- conference
- verme
- conference
- meşgul
- conference
- {i} toplantı
Başbakan yarın bir basın toplantısı düzenleyecek.
-The Prime Minister will hold a press conference tomorrow.
Bilimsel toplantılara katılırım.
-I attend scientific conferences.
- conference
- (Askeri) MÜZAKERE: İlgililerce önceden bildirilen bir konu üzerinde karşılıklı konuşma
- conference
- {i} lig
- conference
- {i} birlik
Related Terms
English - English
Definition of a discussion among participants who have an agreed (serious) topic in English English dictionary
- conference
a discussion among participants who have an agreed (serious) topic
Hyphenation
a dis·cus·sion a·mong participants who have an a·greed (serious) top·icPronunciation
Resimler
Favorites