a decision on an issue of fact in a civil or criminal case or an inquest

English - Turkish

Definition of a decision on an issue of fact in a civil or criminal case or an inquest in English Turkish dictionary

Related Terms

verdict

{i} juri kararı

verdict

{i} karar

Yarın Tom için mahkeme kararı açıklanacak. - Tomorrow, the verdict for Tom will be announced.

Karar okunduktan sonra Tom büyük bir rahatlama hissetti. - Tom felt great relief after the verdict was read.

verdict

kanı

verdict

jüri kararı

verdict

{f} karar ver

Hüküm sadece jüri tarafından karar verilebilen bir şeydir. - The verdict is something only a jury can decide.

verdict

{i} hüküm

Yargı ve hüküm farklı şeylerdir. - A verdict and a sentence are different things.

Hüküm sadece jüri tarafından karar verilebilen bir şeydir. - The verdict is something only a jury can decide.

verdict

juri heyeti kararı

verdict

(Askeri) JÜRİ KARARI: Gerekli duruşma ve incelemelerden sonra bir jüri heyeti tarafından verilen karar

verdict

{i} yargı

Yargı ve hüküm farklı şeylerdir. - A verdict and a sentence are different things.

verdict

{i} fikir

English - English

Definition of a decision on an issue of fact in a civil or criminal case or an inquest in English English dictionary

verdict

Hyphenation

a de·ci·sion on an is·sue of fact in a ci·vil or cri·mi·nal case or an in·quest

Turkish pronunciation

ı dîsîjın ôn ın îşu ıv fäkt în ı sîvıl ır krîmınıl keys ır ın înkwest

Pronunciation

/ə dəˈsəᴢʜən ˈôn ən ˈəsʜo͞o əv ˈfakt ən ə ˈsəvəl ər ˈkrəmənəl ˈkās ər ən ˈənˌkwest/ /ə dɪˈsɪʒən ˈɔːn ən ˈɪʃuː əv ˈfækt ɪn ə ˈsɪvəl ɜr ˈkrɪmənəl ˈkeɪs ɜr ən ˈɪnˌkwɛst/