English - Turkish
Definition of a convulsive merry noise, sport, jest in English Turkish dictionary
- laughter
- kahkaha
Sırtlanın havlaması kahkaha gibi ses çıkarıyor.
-The hyena's bark sounds like laughter.
Fıkrayı duyduğunda, kahkahaya boğuldu.
-Hearing the joke, he burst into laughter.
- laughter
- kahkahalar
Genç adam kahkahalara boğuldu.
-The young man burst into laughter.
Çocuk, sınıf arkadaşlarının kahkahalarından gocunmadı.
-The boy was not humiliated by the laughter of his classmates.
- laughter
- gülüş
- laughter
- gü1üş
- laughter
- hande
- laughter
- {i} gülme
Herkes gülmekten kırıldı.
-Everybody burst into laughter.
O, partide o kadar komikti ki gerçekten gülmeme engel olamadım.
-He was so funny at the party that I simply couldn't restrain my laughter.
Related Terms
English - English
Definition of a convulsive merry noise, sport, jest in English English dictionary
- {n} laughter
a convulsive merry noise, sport, jest
Hyphenation
a con·vul·sive mer·ry noise, sport, jestPronunciation
Resimler
Favorites