English - Turkish
Definition of a coniferous tree in English Turkish dictionary
- pine
- {i} çam
Evin önünde bir çam duruyor.
-A pine stands in front of his house.
Çam fıstığı nereden geliyor?
-Where do pine nuts come from?
- pine
- {i} ananas
Mary sabahleyin ananas yemeyi sever.
-Mary likes to eat pineapple in the morning.
Ananas almak istiyorum.
-I want to buy pineapples.
- pine
- {f} burnunda tütmek
- coniferous tree
- iğne yapraklı ağaç
- pine
- {f} zayıf düşmek
- pine
- yas tutmak
- pine
- özlemini duymak
- pine
- kuvvetten düşmek
- pine
- {f} derdinden tükenmek
- pine
- hasretlik çekmek
- pine
- çökmek
- pine
- {f} yas tut
- coniferous tree
- kozalaklı ağaç
- pine
- yaş tut(mak)
- pine
- özlemini çekmek
- pine
- {f} away erim erim erimek, eriyip solmak
- pine
- ground pineground Scotch pine sarıç
- pine
- Aleppo pine Halep çamı
- pine
- güç
Ben ananas yemekten hoşlanmıyorum. Onların güçlü bir kokusu var.
-I don't like eating pineapples. They have a strong smell.
- pine
- (fiil) özlemek, burnunda tütmek, erimek, zayıf düşmek, derdinden tükenmek
Related Terms
English - English
Definition of a coniferous tree in English English dictionary
- pine
- pine tree
- a tree
- arbor
- a tree
- {n} pine
- coniferous tree
- cone-bearing evergreen tree which belongs to the Conifer family
Related Terms
a coniferous tree
Hyphenation
a co·ni·fer·ous TreeTurkish pronunciation
ı kınîfırıs triPronunciation
/ə kəˈnəfərəs ˈtrē/ /ə kəˈnɪfɜrəs ˈtriː/
Resimler
History
Favorites